Milli Güneş Enerjisi Santral Teknolojisi (MİLGES), Milli Hidroelektrik Santral Teknolojisi (MİLHES), Yüksek Gerilim Doğru Akım Teknolojisi ( YGDA) ve Milli Türbin Kanadı Teknolojisi (MİLKANAT) projelerinin başlangıç töreni Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Enerji, Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Çelik ve kurum yöneticilerinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Açılış töreninde konuşan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin bütün yerli kaynaklarının, yenilenebilir enerji kaynaklarının önünün çok hızlı bir şekilde açılması gerektiğini belirterek, enerji sektörünün, ülkenin ekonomik büyüme rakamlarından daha hızlı büyümesi gerektiğini vurguladı.
“Milli Kaynaklarımızla Üreteceğiz”
Yerli kaynaklar ve yerli üretim desteklenirken, cari açığa olumsuz etki yapacak yatırım harcamalarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Bakan Yıldız, “Türkiye’de yaklaşık yılda üretimi dağıtımı ve bütün donanımlarıyla beraber, yeri geliyor 12 milyar dolarlık, yeri geliyor 8-9 milyar dolarlık yatırım yapıyoruz. Biz bu pazarı, böyle bir talebi oluşturmuşsak, arzın mutlaka milli kaynaklarımızla beraber oluşması lazım” ifadelerini kullandı.
Yerli üretimin gelişmesi için gerekirse ithal maliyetinin üzerinde de olsa üretim yapılabileceğini söyleyen Yıldız, “Yerli üretim yapmak lazımsa, milli duruş sergilemek lazımsa, buna borcu olanlar yalnızca Enerji ve Sanayi Bakanlıkları değil. Akademisyenler, aydınlar, özel sektör, sanayiciler” diye konuştu. Nükleer enerji konusuna da değinen Yıldız, şunları söyledi:
“3. Nükleer Santralin Yapımı Tamamen Yerli Üretim Olacak”
“Biz 3. nükleer güç santralleriyle alakalı şu anda mevcut olan pazarı bilerek durdurduk. Bunların yerli mühendislerimiz ve üretimle beraber yapılabilmesini teminen. Yaklaşık 2025-26’ya kadar 8 tane ünite yapılacak. Yaklaşık 9 bin 600 megavatlık santral devreye alınacak. Bu arada 3. nükleer santralin yapımı tamamen yerli üretim üzerine kurulacak. O yüzden tersine beyin göçünü ancak bu pazar oluştuğunda değerlendirebiliriz. ‘Daha önce gel’ demek çok gerçekçi olmuyor. Şu anda Amerika’daki Kanada’daki dünyanın farklı ülkelerindeki nükleer güç santralleriyle alakalı yetişmiş Türk bilim adamları da çalışanları da inşallah Türkiye’ye dönmüş olacaklar.”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da konuşmasında, Milli Rüzgar Enerji Sistemleri Geliştirilmesi ve Prototip Türbin Üretimi (MİLRES) projesinin bitme aşamasına geldiğini belirterek, milli rüzgar santralini yetişirse bu ay dikeceklerini ve rüzgar enerjisinin üretilmeye başlanacağını bildirdi.
Türkiye’nin sadece teknoloji kullanan bir ülke olmasının Türkiye’ye yetmeyeceğini söyleyen Işık, geleceğin dünyasında var olmanın tek yolunun teknoloji üretmek olduğunu söyledi.
“MİLRES Projesi Bitme Aşamasına Geldi”
MİLGES, MİLHES, YGDA ve MİLKANAT projeleri dışında da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile başka projeler de geliştirdiklerini anlatan Işık, “MİLRES projesi bitme aşamasına geldi, yakında inşallah direğe dikeceğiz. Kapasitesi 1,5 megavata kadar rahatlıkla çıkarılabilen milli rüzgâr santralini yetişirse bu ay içinde direğe dikeceğiz ve ilk milli rüzgâr türbini, rüzgar enerjisi üretmeye başlayacak” diye konuştu.
“Enerjide yüzde 85 dışa bağımlıyız”
Türkiye’nin enerji tüketiminin, 2002’den bu yana 2 katına çıktığını kaydeden Işık, “2023’te de iki katı daha enerji ihtiyacımızın olacağı açık. Maalesef enerjide yüzde 85 dışa bağımlıyız. Cari açığında en temel sebebi enerji ithalatımız. Eğer Türkiye, enerjisini kendi imkânlarıyla karşılamış olsaydı, ülkenin büyümesi en az yüzde 2 daha fazla olurdu” ifadesini kullandı. Işık, enerji sektörünün sadece üretim ve arz güvenliği açısından değil dışa bağımlılığının minimize edilmesi ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi açısından da son derece kritik bir sektör olduğunu vurguladı.
Işık, TÜBİTAK’ın ülkenin yerli ve yeşil üretim noktasında en önemli güç kaynağı olduğunu belirtti. Ölçek bazın ne üretiliyorsa, yerli, yenilikçi ve yeşil olması gerektiğinin altını çizen Işık, Ar-Ge ve inovasyonun da yaşam tarzı olarak benimsenmesinin önemine işaret etti.
TÜBİTAK’ın, Türkiye’nin en önemli proje yönetim kurumu konumuna gelmesini istediklerini dile getiren Işık, aynı zamanda kurumun güçlü bir entegratör kuruluş olmasının, piyasa ve özel sektörle birlikte Ar-Ge yapmasının önünü açacaklarını da söyledi.
Türkiye’de yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimini arttırmak amacıyla, 2012 yılında Konya Karapınar’da Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi kurduklarını hatırlatan Işık, şu anda Niğde ve Karaman’da Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi kurmak için yapılan başvuruları değerlendirdiklerini ifade etti.
“Türkiye elektrik enerjisi sektöründe kendi ayakları üzerine basabilecek”
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Bahadır Tunaboylu da 4 projeyle, kamu, özel sektör ve üniversite arasında güçlü bir iş birliği sağlandığını söyledi. Türkiye’nin kendi elektrik enerjisini üretmesi noktasında büyük önem taşıyan projelerin cari açığın azaltılmasına da katkı sağlayacağına işaret eden Tunaboylu, şunları kaydetti:
“Merkezimiz bünyesinde yürütülecek 158 milyon liralık proje yatırımı ve 6 yıl sürecek yoğun uygulamalı Ar-Ge çalışmalarıyla Türkiye elektrik enerjisi sektöründe kendi ayakları üzerine basabilecek duruma gelecektir. Hedef 2023 vizyonuyla 3 bin megavatlık güneş enerjisi santralinin kurulmasının planlandığı ülkemizde, MİLGES projesiyle bütçeye 7,5 milyon lira katkı sağlaması hedeflenmektedir.”
Tunaboylu, ayrıca üniversite araştırma merkezlerinin, projelerde aktif katılım sağlayarak akademik birikim oluşturduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından Bakan Işık ve Bakan Yıldız, Karapınar Enerji İhtisas Bölgesi’nde yapılacak enerji yatırımlarına ilişkin iş birliği protokolünü imzaladı.